Tuğberk Çiloğlu
Dünya ekonomisinde son dönemde yaşanan gelişmeler yeni ekonomik ve finansal dengeler oluşturuyor, var olan dengeleri bozuyor. İngiltere’den Çin’e, Çin’den petrol fiyatlarına tüm değişkenlerde kartlar yeniden dağıtılıyor. Farklı senaryolar devreye giriyor. Bakalım neler oluyor.
Küresel ticaret savaşlarının reel iktisadi faturası ortaya çıkmaya başlıyor. Çin ekonomisi üçüncü çeyrekte oldukça düşük bir büyüme gerçekleştirdi. Bunun temel nedeni ise ABD ile yaşadığı ticaret savaşı. Bir başka deyişle, ABD’nin Çin’e karşı gümrük duvarlarını yükseltmesi ve bunun sonucunda Çin ihracatının zarar görmesi. Bu ise bir kısır döngü riskini içinde barındırıyor. Nasıl mı ?
Çin ekonomisin durgunlaşması demek bir süre sonra Çin merkez bankasının ekonomiyi canlandırmak için genişletici politikalara başvurması demek. Bu ise doğal olarak Çin para birimi Yuan’ın değer kaybetmesi anlamına geliyor. Kuşkusuz bu durum Çin’e ihracat avantajı sağlayacaktır fakat ABD bu duruma tepki gösterip gümrük duvarlarını biraz daha yükseltecektir. Bu ise Çin ekonomisindeki durgunluğu daha fazla artıracaktır ve bir kısır döngüye sebep olacaktır.
Küresel ticaret savaşlarında FED ve Avrupa Merkez Bankası’non(ECB) genişletici para politikası uygulayıp ihracat avantajı elde etme ihtimali ise sıfıra yakındır. Çünkü FED uzun bir süredir daraltıcı politika uygulayıp faiz artırmaktadır, ECB ise yavaş yavaş genişletici politikadan çıkma rotasına girmiştir. Bu durumda en üst seviyeye çıkmış ve Avrupa’nın da tamamıyla dahil olmuş olduğu bir küresel ticaret savaşı senaryosunda hem ABD hem de Avrupa para politikası yoluyla ihracat avantajı sağlayamadıkları için gümrük duvarlarını yükseltme yolunu tercih edeceklerdir. Bu ise hem ABD’yi hem de Avrupa’yı zorlu bir tercihe doğru itecektir. Neden mi?
Gümrük duvarlarının yükselmesi iki etki yaratacaktır: Fiyatlar genel düzeyinin artan gümrük vergilerine bağlı olarak yükselmesi ve yine artan gümrük vergileri sonucunda ortaya çıkan iktisadi durgunluk. Fiyatlar genel düzeyi yükseldiğinde FED ve ECB tepki olarak para politikasında sıkılaştırmanın dozunu artırabilirler ve bu daha fazla durgunluğa yol açarken, gelişmekte olan ülkeler için de pek iyi olmaz. Fakat FED ve ECB durgunluğa daha fazla önem verirse bu durumda para politikasında sıkılaştırmanın dozunu düşürebilirler ve bu küresel fon akımlarının hızını, yoğunluğunu artırarak gelişmekte olan ülkelere fayda sağlar.
Petrol fiyatları ise tüm bu denklemde kaybeden tarafta gibi gözüküyor ama başka faktörler de var. Kuşkusuz, küresel ticaret savaşlarının şiddetlendiği bir ortamda global petrol talebi de düşüp petrol fiyatlarının inmesini sağlayacaktır. Fakat, yakın zamanda ABD tarafından İran’ın petrol ihracatına ambargo konacak olması ve dünyanın en büyük petrol üreticilerinden Suudi Arabistan’da yaşanması beklenen politik gerginlikler bu tabloyu tamamen tersine çevirip petrol fiyatlarında yukarı yönde sıçramalara da neden olabilir.
Petrol fiyatlarının düştüğü senaryoda ABD ekonomisinde enflasyon baskısı azalacağı için FED daha az sıkı bir para politikası izleyecektir ve bu da gelişmekte olan ülkeleri pozitif etkileyecektir. Fakat petrol fiyatlarının yükseldiği bir senaryoda ise FED tam tersi bir hamle ise sıkılaştırmanın dozunu artıracaktır ve gelişmekte olan ülkelere giden fonlar azalacaktır.
Bunlara ek olarak son dönemde finansal piyasalarda Altın fiyatları ile ilgili ilginç fiyatlamalar yaşanmaktadır. Altın fiyatları bilindiği gibi ABD dolarının fiyatıyla ters yönde hareket etmekte-küresel savaş ve çatışma dönemleri hariç. Yaşanan fiyatlamalar kısa ve uzun vadede Altın’a etki eden faktörleri özetler nitelikte. Nasıl mı?
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış süreci (Brexit süreci) bilindiği oldukça sorunlu. Brexit’in sorunlu bir şekilde ilerleyeceğine yönelik haberler piyasalara geldiğinde Pound ABD Dolarına karşı değer kaybediyor. Bu durumda ABD dolarının küresel değeri yükselmiş oluyor ve Altın fiyatları buna bağlı olarak düşüyor. Oysa Brexit’in sorunlu ve sert bir şekilde gerçekleşmesi dünyada güvenli varlıklara olan talebi artıracaktır ve bunun sonucunda Altın fiyatları yükselecektir. Bu durumda Altın fiyatları kısa vadede Dolar’a bağlı olarak düşerken, uzun vadede sert Brexit nedeniyle yükselişe hazırlanıyor. Bu da bize finansal piyasalarının doğasının ne kadar karmaşık olabileceğini bir kez daha gösteriyor.
Bugün 29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95.yıldönümü. Ülkemizi karanlıklardan aydınlığa çıkarıp modern, çağdaş, tam bağımsız, ulus bilincine dayanan laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e ve tüm silah arkadaşlarına sonsuz teşekkürler. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Görüşmek üzere.
Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi/danışmanlığı değildir.
Mail adreslerim: utugberk@gmail.com utugberk@hotmail.com