Tuğberk Çiloğlu
Cumhuriyet Gazetesi’nin Bilim Teknoloji Dergisi’nin 12 Aralık 2014 tarihli sayısında başlık konusu ”İnsanlığın Geleceğini Şekillendirecek 10 İnovasyon” idi. Bu konu dünyanın sosyoekonomik sürecini de oldukça yakından ilgilendiriyor. Tarih boyunca ve günümüzde sosyoekonomik süreci şekillendiren temel güç daima teknoloji oldu, oluyor. Bu gerçek, tarihte hiç değişmeyen nadir gerçeklerden biri. Ne olursa olsun ekonomik, sosyal, politik ve kültürel sürecin, bunların bir araya gelmesiyle oluşan toplumsal sistemin en temel öğesi hep teknoloji oldu, olacak. Gelin, konuyu açalım.
Ekonomi bilimi deyince akla gelen ilk tanım nedir? Ekonomi, sınırsız ihtiyaçların sınırlı kaynaklarla nasıl karşılanacağını araştıran sosyal bir bilimdir. Tanım basitçe bu şekilde. Fakat bu tanımın oldukça eksik olduğunu önceki yazılarımda da belirtmiştim. Ekonomideki beş temel faaliyet; üretim, tüketim, bölüşüm, tasarruf ve yatırımdır. Her şey bu beş temel faaliyetin etrafında döner. Kuşkusuz bu faaliyetler ekonomik faaliyetlerdir. Fakat ekonomiyi toplumsal bütünden soyutlarsak en temel hatayı yapmış oluruz. Ekonomik yaşam; sosyal, politik ve kültürel yaşamla bir bütün oluşturur. Bunları birbirinden soyutlayamayız. Ekonomik alanın sosyal alana, ya da örneğin politik kültürel alanların ekonomik alana etkisini yok sayamayız. Peki bunların geleceği şekillendirecek inovasyonlarla ne ilgisi var?
Dergide aktarılan söz konusu inovasyonlardan biri genetik mühendisliği ile ilgili. Genetik mühendisliği ilerledikçe insanoğlu yepyeni genetik organizmalar yaratabilecek. Hayal edelim, yaratılan bu yeni türlerin sosyoekonomik sürece etkisi ne olur? Yeni türler demek, yeni ihtiyaçlar ve aynı zamanda yeni üretim faktörleri demek. Belki de iktisattaki klasik ”emek faktörünün” özelliği üzerinde daha çok düşünmemiz gerekecek. Çünkü gelecekte belki de insanların yarattığı yepyeni türler işgücü olarak kullanılacak. Hayal etmeye devam edelim. İnsanların yarattığı türler de tıpkı insanlar gibi sosyal ve siyasi birlikler kuracak, kendi kültürlerini oluşturacak.
Bir başka olası inovasyon ise yaşlılıkla ilgili. Tıp bilimi ilerledikçe yaşlanma ortadan kalkacak. Bunun ekonomiye etkisi nasıl olabilir? Şu an insanların faal çalışma çağını 15-65 yaş arası olarak varsayarsak, bu inovasyonun hayata geçmesiyle birlikte varsayımdaki üst yaş sınırını epeyce değiştirmemiz gerekebilir. Belki de gelecekte 120 yaşındaki insanlar bugünün 30 yaş grubu gibi aktif bir şekilde üretiyor ve değer yaratıyor olacaklar. Bunun ise dünya ekonomisinin toplam üretimini muazzam bir şekilde artıracağı açık. Peki ya finans üzerindeki etkiler? Bu gün finansal krizlerin, balonların pek çoğunun çıkış nedeni insanların geçmişteki krizleri unutuyor olmaları ve eski hataları tekrarlamaları. Belki de yaşam süresi arttıkça ve bu insanların finansal piyasalardaki ağırlığı arttıkça bugüne kıyasla çok daha rasyonel fiyatlamalar ortaya çıkacak.
Bir başka olası inovasyon ise moleküler biyoloji. Moleküler biyoloji sayesinde malzemelerin molekülleri yeniden şekillendirilecek ve ”her şeyden” ”her şey” üretilecek. Bunun etkisi sınırsız. İnsanlar, tüketmek istedikleri her üründen sınırsız miktarda üretebiliyor olacak. Daha da ilginci, bu sınırsız üretim giderek azalan ve sıfıra yaklaşan maliyetlerle gerçekleşecek. Böyle bir durumda ekonomideki fiyatlar genel seviyesi ne olabilir? Muhtemelen pek çok mal ve hizmetin fiyatı çok büyük ölçülerde ucuzlayacaktır. Fakat insanların yaratıcılık özellikleri bugüne kıyasla çok daha fazla değer kazanacaktır. Çünkü eğer her şey sınırsız miktarda üretilebilecekse, önem atfedilen tek özellik bu ürünlerin dizayn farklılığı olacaktır.
Bir diğer olası inovasyon ise dijital para birimleri. Dijital para birimleri şimdiden ekonomiyi etkileyemeye başladı bile. Zaman ilerledikçe bu etki çok daha fazla artabilir. Belki de gelecekte sosyal organizasyonlar, hatta bireyler dijital ortamda kendi para birimlerini yaratıyor olacak. Böyle bir durumda para basma tekeline sahip olan günümüz merkez bankaları ne olur? Dijital paralar, merkez bankası paralarını tamamen ikame edebilir mi, onların yerini alabilir mi? Bunun yasal mevzuatı, kontrolü nasıl olur? Bunların hepsi de heyecan verici sorular.
En heyecan verici muhtemel inovasyon ise uzayla ilgili. İnsanoğlu yakın bir gelecekte uzayı kolonileştirmeye başlayabilir. Farklı gezegenlerde üretim ve yerleşim alanları kurabilir. Belki de güneş sisteminin dışında da yerleşebilir? Aslında birkaç milyar yıl içinde bu bir zorunluluk olacak çünkü güneş günün birinde yok olacak. O zaman insanoğlu yepyeni güneş sistemleri aramak zorunda kalacak. Belki de bu süreçte uzaydaki diğer gelişmiş türlerle işbirlikleri ya da savaşlar meydana gelecek. Kim bilir?
Dergide başka inovasyonlar da yer alıyor. Ben içlerinden ekonomiyle ilgili olanları alıp kendi yorumumu da katarak yeni bir yaklaşım getirmeye çalıştım. Geleceğin ekonomiyi ve toplumu nasıl şekillendireceği ile ilgili daha pek çok fikir ve senaryo üretmek mümkün. Bugün bunların bir çoğu ütopik ve gerçek dışı olarak görünebilir. Fakat gerçek dediğimiz şey nedir? 1014 yılının gerçekleri ile 2014’ün gerçekleri aynı mı? Tamamen farklı gerçeklerle yüz yüzeyiz. Peki ya 3014? Bundan yüz yıl önce internet teknolojisi bir hayal bile değildi, bugün ise sıradan bir gerçek. Yüz yıl sonra? Çağlar boyunca hiç unutmamamız gereken tek bir gerçek var: Dünün ütopyası bugünün gerçeği, bugünün ütopyası ise yarının… Herkese yaratıcı bir hafta sonu dilerim.
Burada yazılanlar yatırım tavsiyesi/danışmanlığı değildir.
Mail adreslerim utugberk@hotmail.com utugberk@gmail.com